tobbund-nin-kolay-transit-merkezi-projesinin-ilk-ayagi-edirne-de-hayata-geciriyor-logbook-logistics

Kızıldeniz Krizi: Deniz Yolu Taşımacılığında Artan Karbon Salımı ve Çevresel Etkileri

Kızıldeniz’deki kriz, deniz yolu taşımacılığıyla ilgili karbon salımını artırıyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sabri Öz, Süveyş Kanalı’nda yaşanan siyasi krizin, daha fazla yakıt tüketimine, artan karbon salımına ve çeşitlilik kaybına yol açtığını belirtiyor.

Yemen’deki Husilerin İsrail’e yönelik tepkileri nedeniyle Yemen açıklarında ticari gemilere müdahale etmesi ve bazılarına saldırılar düzenlemesi, birçok gemicilik şirketinin Kızıldeniz seferlerini durdurmasına neden oldu. Bu kriz, gemilerin rotalarını Süveyş Kanalı’ndan Ümit Burnu ve çevresine kaydırmasına sebep oluyor, bu da karbon salımını artırıyor.

Öz’e göre, Kızıldeniz’deki kriz nedeniyle deniz yolu taşımacılığında yaşanan gecikmeler, karbon salımını artırıyor ve çeşitlilik kaybına yol açıyor. Deniz yolu taşımacılığı zaten sera gazı salımının önemli bir kaynağı olduğu için bu durum endişe verici. Ayrıca, krizin devam etmesi halinde karbon salımının daha da artabileceği tahmin ediliyor ve şirketlerin net sıfır hedeflerini tehlikeye sokuyor.

Kriz, Panama Kanalı’ndaki su seviyesinin azalması ve geçiş ücretlerindeki artışlar nedeniyle Ümit Burnu rotasındaki deniz trafiğini artırıyor. Bu da daha fazla karbon salımına neden olabilir ve deniz yolu taşımacılığını olumsuz etkileyebilir.

Öz’e göre, bu durum Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihracatında bir avantaj sağlayabilir ve Türkiye’nin önemli bir geçiş güzergahı haline gelmesine yardımcı olabilir. Ancak, krizin politik, ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri olabilir ve çözüm bulunması gerekebilir.